Bugün dördüncü kez izlemeye gittiğim fakat yer doluluğundan dolayı izleyemediğim Avatar’a gittim. Sonuç değişmedi en yakın iki seansta da gösterimdeki tüm salonlar hıncahınç doluydu ve iki kişilik dahi yer bulamadık. Uzun süredir vizyonda olmasına rağmen yoğunluğa bakılacak olursa bir o kadar daha kalacak gibi gözüküyor.
Arkadaşın önerisi üzerine fragmanını izlemekten sonra izlemeye karar verdiğim Ejder Kapanı’na girdik. Tabi bu seçimde Uğur Yücel ve Nejat İşlerin payı büyük.
Film ilk bakıldığında bir seri katilin hikayesini anlatıyor gibi gözükse de asıl dikkat çekilmek istenen konu pedofili (sübyancılık).
Nejat işler’in (Ensar) filme girmem için payı büyük dedim zira fragman da ve afişler de başrol oyuncusu gibi lanse edilmesine rağmen, filmde toplasan neredeyse 5 dakika ya gözüküyor ya gözükmüyor. Bence bu konuda tam bir hayal kırıklğı.
Katilin işlediği cinayetler ve mekânlara bakıldığında bir Testere serisindeki o hava hissedilmiyor değil.
Uğur Yücel’in (Çerkez) İstanbul haritası üzerine marifetmişçesine işlediği ejder sahnesi üzerinde çok durulmamış ve gereksiz denebilir.
Filmi Kenan İmirzalıoğlu (Akrep Cello) kotarmış desem gayet yerinde olur sanırım.
Sinema hakkında aman aman atıp tutacak bir bilgi birikimine sahip değilim elbet. Fakat beğendiğim ve beğenmediğim noktaları paylaşmak istedim.
Son olarak senaryo çok yaratıcı ve konular arasındaki örgü mükemmel olmasa da, genel olarak oyunculuklar, birkaç yer hariç kamera açıları ve seçilen mekânlar ile ele alındığında filmin gideri var ve Türk sinemasına destek olmak için izlenebilir derim ben.
Avatar ise haftaya kaldı, kısmetse (: